DENİZİN CEZASI!,DENİZ BİZE KÜSTÜ!
Eklenme Tarihi : 19-12-2017
DENİZİN CEZASI!,DENİZ BİZE KÜSTÜ!
Türkiye’de
balık fiyatları her gün borsa gibi ani yükselişe maruz kalırken, İstanbul’un
ünlü balıkçısı Balıkçı Kenan, tezgahlarda bazı balık türlerinin ender görülmeye
başlamasıyla ilgili önemli detaya dikkati çekti.. Yanlış balıkçılık
yöntemlerinin ve duyarsızlığın denize ve balık neslinin devam etmesine nasıl
zarar verdiği anlatan Kenan Balcı, “Bir taraftan anayı, bir taraftan da yavruyu
yok edersen seneye bu denizden balık bekleme. Denizi küstürdük” dedi.
Av sezonunun açıldığı günden buyana yüksek fiyatını koruyan
balık türleri her zaman tezgahta yer bulmaya biliyor. Yaşanan bu durumun hatalı
avlanmanın bir sonucu ve denizin verdiği bir uyarı olduğunu söyleyen Balıkçı
Kenan Balcı, “Türkiyemizin üç bir yanı deniz. Öylesine güzel imkanları var ki
ben hep söylerim; ‘denizler ekmeden biçtiğimiz tarlalarımızdır’ diye.. Ama
maalesef ki kıymetini bilemiyoruz. Denizi kendimize küstürdük. Duyarsızlık
almış başını gidiyor. Bugün balık olmaması, fiyatların aralıklarla yüksek
olması, denizlerimizin bizlere verdiği bir ceza belki de” diye konuştu.
YAVRU BALIKLAR YEM OLUYOR
Balık hallerinde satışların açık artırmayla yapıldığına, hallere
az balık getirildiğinde ise fiyatların tıpkı döviz ve altın gibi arttığına
dikkati çeken Balıkçı Kenan Balcı, “Çok balık getirildiğinde fiyat düşer. Ama
bu sektörde bazı balıkçılar daha çok kazanmak için maalesef kural tanımıyor.
Denizin kökünü kazıyan trolcüler var. Henüz yavru olan balıkları, anaç
balıkları zamansız avlayanlar var. Anayı, yavruyu yok ederseniz bir nesil bekleyemezsiniz.
Denizde yaşanan durum da budur. Yavru balıkları yakalayıp hiç pahasına yem
fabrikasına yollayanlar var. Oysa ki büyümesi beklense hem nesli devam edecek
hem de halka yararlı olacak” dedi.
HERKES GELİŞİ GÜZEL SALDIRDI
Av yasağının kalkmış olmasının hatalı, usulsüz avlanmaya da hak
tanıdığı anlamına gelmeyeceğini ifade eden Balıkçı Kenan Balcı, “Lüfer ve
palamut, yılın belli dönemlerinde, Boğaz ve Marmara’dan geçişleri sırasında
avlanmalı ki balığın nesli devam etsin. Örneğin; 1970’li yıllarda imkanlar
belki daha yetersizdi, babadan kalma yöntemle avlanma yapılıyordu ama balık
türleri daha fazlaydı. Çünkü ilkel avlanma yöntemleri denize çok zarar
vermiyordu, denizimiz bakir sayılabilecek durumdaydı. Sonraları teknoloji
ilerledi yeni avlanma araçları çıktı fakat av araç gereçlerine hiç sınırlama
getirilmedi ve balıkçılar çağ atladı. O zamana kadar bakir olan denizlere adeta
saldırdılar. Kılıç, uskumru, mersin, kalkan ve orkinos gibi birçok balık türü
neredeyse yok edildi. Avlanan miktar o kadar fazlaydı ki, Marmara’da lüfer,
kofana, torik, palamut, kılıç, orkinos, kalkan, mersin gibi 100’e yakın balık
vardı. Şimdi deniz bize küstü. Hepsinin nedeni duyarsızlık” şeklinde
konuştu. Bu haber 987 kez okunmuştur
|